17 Mayıs 2016 Salı

Duyarlılık

 Duyarlılık

Etrafımız hakkında ne kadar duyarlıyız ve etrafımızda kiler hakkında ne kadar şey biliyoruz. Her gün gördüğümüz yanımızdan geçen bu insanlar hakkında neler biliyoruz?
Apartmanımızın kapısından çıktığımız bir yolculuğa başlayalım mı ne dersiniz? Keşif edemediklerimizi keşfetmeye doğru yola çıkalım mı?. Apartmanımızın kapısını açtık ve yürümek için ilk adımımızı attık. Peki ya yürüyemeseydik? Bunun nasıl bir his olduğunu biliyormusunuz? Onların dünyaları hakkında ne biliyoruz nasıl bir his,nasıl bir duygu elbet bilenlerimiz var.Peki bizler onlar hakkında ne kadar şey biliyoruz yaşadıkları zorluklar hakkında,günlük hayatta yaşadığı problemler hakkında neler biliyoruz.?
Yürümeye devam ediyoruz ve elinde kör bastonu olan bir kişi geçiyor yanımızdan bizim varlığımızı hissediyor belki ama bizi göremiyor. Karanlık bir dünyası var gece ve gündüz ne fark eder ki onun için. Renkleri anlatılanlar kadar biliyor. Mesela gündüzü nasıl biliyor acaba? ya güneşi,bulutu ve denizi. Onlar hakkında ne kadar duyarlıyız ne kadar onlarla iç içe olduk veya gerçekten onlar için bir şey yaptıkmıki. Sanırım onların değil bizim karanlık dünyamız varmış.
Yürümeye devam ediyoruz. Köşede bir evsiz üstüne aldığı uyduruktan şeyle ısınmaya soğuktan korunmaya çalışıyor. Oysa bazılarımız soğuğu kar topunu eline aldığında eli üşüdüğü kadar bilir üşümeyi. Oda eli üşüdüğünde hemen kar topunu yere atar parçalanır ve dağılır bir yerlere. Onların dünyası'da böyle dağınık değil'mi? Keşke kar topunu atmak kadar kolay olsa onların dünyası'da.
Yürümeye devam ediyoruz. Kenarda biri amcaya bir şey anlatmaya çalışıyor belli'ki amca sağır. Sahi ne biliyoruz sağırlık hakkında ne biliyoruz çektikleri sıkıntı hakkında. Sesli müzik dinlerken arkadaşımız bize bir şey dediğinde anlamadığımız kadar mı biliyoruz? Oysa gürültüden bir şey işitiyoruz ya her şey sessiz olsaydı nasıl olurdu? Kuşlar cıvıldamasa,dalgaları duymasak,yüzümüze esen rüzgarın uğultusunu hissetmesek. Nasıl bilebiliriz'ki onlar gibi olmadan?
Yürümeye devam ediyoruz. Kağıt toplayan bir genç önümüzden gidiyor. Onun ufacık olan o dünyası kim bilir nasıl. Ne biliyoruz'ki? Bizim işe yaramaz diye attığımız kağıtları toplayıp geçiniyorlar bunu biliyoruz peki başka? Yürümeye devam ediyoruz ama yürüdükçe etrafta dikkat edilecek şeyler olduğunu anlıyoruz.
Yürümekten vazgeçiyoruz ve bir banka oturuyoruz çünkü yürüdükçe hep önceden görüp dikkat etmediğimiz şeyleri görüyoruz daha yürürsek bir çok şey göreceğimizi biliyoruz. Acaba o kör'mü gerçekten kör yoksa biz'mi? Acaba o amcamı etrafa bu kadar sağır yoksa bizler'mi. Onların dünyasına inersek bir nevi elimizden gelebilecek şeyleri yaparsak belki 
onlar için bir esinti olabiliriz. Evet eminim kör olsa'da,sağır olsa'da yada başka bir şey. Onlar için duyarlı olduğumuzu hissedebilirler..
Yazının tüm hakları asistan kanalına aittir tamamı veya bir kısmı alınamaz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder